Yıldırım İçin El Ele Platformu Başkanı Ercan Sönmez; Halkın Parasından Kafeye Değil, Geleceğe Yatırım Bekleniyor
- Mert Morava
- 19 Nis
- 2 dakikada okunur

Yıldırım İçin El Ele Platformu Başkanı Ercan Sönmez, yaptığı son açıklamayla belediyecilik anlayışına yönelik sert ama dikkatli bir eleştiride bulundu. Sönmez’e göre, Yıldırım Belediyesi son yıllarda göz alıcı projeler yerine göz boyayan işler üretmekte.
Belediyenin son dönemde açtığı “Yıldırım Kafe”, bu tartışmaların merkezine oturdu. Bir kamu hizmeti mi, yoksa kaynakların yanlış yönlendirilmesi mi? İşte kamuoyunun yanıt aradığı sorular...
☕ “Çay Mis, Ama Bedel Kimden?”
Platformun dikkat çektiği temel konu şu:
“Belediye, halkın alın teriyle finanse edilen bir kafeyi hizmet gibi sunuyor. Oysa mahalleler yeşil alan bekliyor, gençler iş arıyor, aileler geçim derdinde boğuluyor.”
Sönmez’e göre belediye, sosyal projeler, altyapı yatırımları, istihdam olanakları yerine; çay ve kahve sunarak hizmet üretmiş gibi görünmeye çalışıyor.
Yıldırım İçin El Ele Platformu Başkanı Ercan Sönmez;🧾 Belediyecilik, Masa Kurmak Değil Vizyon Kurmaktır
Platform, belediyelerin ticarethane gibi işletilmesini doğru bulmuyor. Şöyle deniyor:
“Belediye başkanı esnaf değildir. Belediyenin görevi halka hizmet üretmektir, kâr sağlamak değil.”
Bu çerçevede kamu bütçesinden finanse edilen bir kafe işletmesinin, doğrudan veya dolaylı biçimde kamu zararına yol açabileceği belirtiliyor.
🧠 Uyumak Değil Uyanmak Zamanı
Yıldırım Belediyesi daha önce “Uyuyan Kütüphane” projesiyle dikkat çekmişti. Ancak platform bu ve benzeri girişimlerin, gerçek sorunların üzerini örtmek için kullanıldığını savunuyor:
“Yıllardır kütüphanelerde uyutulan halk şimdi kafelerde oyalanmaya çalışılıyor. Ama Yıldırımlılar artık bu oyunu görüyor.”
🛠️ Hizmet Beklentisi: Proje, Vizyon, Umut
Sönmez’in çağrısı net:
Gençler kahve değil, gelecek istiyor.
Halk çay değil, adalet arıyor.
Mahalleler kafe değil, yeşil alan bekliyor.
Bu eleştiriler yalnızca bir kafenin açılışı üzerinden şekillenmiyor; aynı zamanda şehir yönetiminin odağının değişmesi gerektiği vurgulanıyor.
“Kahve Değil, Umut Taşıyın”
Ercan Sönmez’in açıklamasının sonunda verdiği mesaj oldukça çarpıcı:
“Şehri yönetecek olanlar; masa değil hedef kurmalı, kahve değil proje üretmeli, sandalye değil umut taşımalı.”
Bu sözler, Yıldırım’da halkın beklentisinin sembolik bir fincan çayın çok ötesinde olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.
📊 İki Görüş, Bir Gerçeklik: Vatandaş Beklentiye Odaklı
Kamuoyunda iki temel bakış açısı öne çıkıyor:
Eleştirenler: Kamu kaynaklarının öncelikli sorunlara yönlendirilmesini, gençlerin işsizlik, ailelerin geçim mücadelesi gibi konularda somut destek almasını talep ediyor.
Destekleyenler: Kafeler ve sosyal tesislerin, belediyeciliğin sadece altyapıdan ibaret olmadığını; insanların sosyalleşmesini, dinlenmesini sağlayan alanların da ihtiyaç olduğunu savunuyor.
Tarafsız bir değerlendirme yapıldığında, iki tarafın da haklı gerekçeleri olduğu görülüyor. Kimi için kafe bir “sembolik yatırım” gibi görünürken, kimi için “toplumsal bir buluşma noktası” işlevi görüyor.
Belediye Sosyal Alan Açmalı mı, Önceliği mi Kaçırdı?
Yıldırım Kafe örneği üzerinden dönen bu tartışma aslında çok daha genel bir soruyu ortaya koyuyor:👉 Belediyelerin öncelikleri neler olmalı?
Halk altyapı mı bekliyor, sosyal alan mı? Gençler çay içilecek bir yer mi istiyor, yoksa geleceğe dair somut bir destek mi?
💬 Okuyucuya Çağrı:
Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?Belediyelerin sosyal yaşamı destekleme adı altında kafe ve benzeri işletmelere yönelmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?👇 Aşağıya yorumlarınızı yazın, fikirlerinizi paylaşın. Çünkü şehirler, susarak değil konuşarak değişir.
Comments